Birçok sektör yöneticisi Z kuşağı sayısının iş hayatında giderek artması ile iş ortamlarında daha çok ekranın olacağını, kâğıdın, bürokrasilerin oldukça azalıp, esnek çalışma modellerinin çoğalacağı, çok fazla yeni görevin ortaya çıkacağını, farklı kültür, cinsiyet ve inançta rengârenk insanların çalışacağını belirtiyorlar. Z kuşağının çalıştıkları şirketlerin ve özellikle satın alım yaptıkları markaların değerlerine odaklandıklarını söyleyen Suit Your Job Kurucusu, LinkedIn Profesyoneli Aysu Bilgin, “Dünyanın ve çevrenin geleceğiyle ilgilenirken aynı zamanda kendi hayatlarını da daha esnek bir şekilde yaşamak istiyorlar. İş-özel hayat dengesine çok önem veriyorlar. Deloitte’inaraştırmasına göre Z kuşağının yüzde 27’si nerede çalışacağına kendi karar vermek istiyor. Örneğin akşam iş çıkışı ofise daha yakın bir yerde arkadaşlarıyla buluşacaksa o gün ofiste çalışmak istiyor; eğer evde yapacak çok işleri varsa o gün evden çalışmak istiyorlar gibi. Yani Z kuşağının iş dünyasında yapacağı en büyük değişiklik bana kalırsa esneklik ve gelenekselden uzaklaşmak olacak” diye konuştu.

“Z KUŞAĞI ÇALIŞTIĞI YERE AİDİYET HİSSETMİYOR”

Z Kuşağının beklentisi kendini özgürce ifade edebildiği ve hiyerarşiden uzak bir iş yeri. Esnek ve özgür çalışma ortamı. Yenilikçi, sosyalleşmeyi teşvik eden bir iş yeri. Otoriter yönetim yerine katılımcı, demokratik ve lider yapıda bir şirket yönetimi. Z kuşağının çalıştığı yere aidiyet hissetmediğini belirten Bilgin, “Hatta Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre Z kuşağı çalışanların yüzde 83’ü kendisini “işten işe atlayanlar” olarak tanımlıyor. Çalışanların toplamda yüzde 65’i çalıştıkları iş yerinde 2 yıl ve 2 yıldan daha az süre kalacaklarını söylüyor. Bunun pek çok sebebi var tabi ki ama en büyük sebeplerden biri yine sağlıklı bir iş-özel hayat dengesi sağlayabilmek. Sonuçta kendilerini çalıştıkları şirketlere ait hissetmiyorlar; işlerini hayatlarını idame ettirecek bir araç olarak görüyorlar. Tabi bu temelde sağlıklı bir bakış açısı olabilir ama ekstremlere çekildiğinde uzun vadede hem çalışanlar hem de şirketler için istikrarsızlık yaratacak” dedi. Z kuşağı iş hayatıyla özel hayatı arasındaki dengeyi Y kuşağına kıyasla daha iyi korumak arzusunda.

Sık sık iş değiştiren kitlenin genellikle 20’li yaşlarının başında ve çoğunun yeni mezun çalışanlar olduğunu söyleyen Suit Your JobKurucusu, LinkedIn Profesyoneli Aysu Bilgin, “Araştırma sonuçlarına ve sektörden aldığımız haberlere göre milenyum kuşağı ve Z kuşağı 30’larına geldiğinde en az 6-7 şirkette kısa süreli deneyim sahibi oluyorlar. Z kuşağının bir işte kalma süresi ortalama 2 yıl 3 ay. Çalıştığı şirketten emekli olmayı bırakın, yılsonuna kadar kalacaklarının bile garantisi yok. Eskilerden bildiğimiz şirket içinde pişerek kariyer basamaklarını atlama artık söz konusu değil; bir şirketten diğerine hatta bir endüstriden başka bir endüstriye geçerek yükseliyorlar. Ki Z kuşağının yakın zamanda çalışan nüfus içinde önemli bir oyuncu olacağını düşünürsek, gelecekte kariyer planlamanın iş değiştirmeye dayanacağını da bugünden rahatlıkla söyleyebiliyoruz” diye konuştu.