İş hayatında farklı sektörlerde ve uluslararası şirketlerde uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Güldem Berkman, tecrübelerinden öğrendiklerini ve geleceğe dair düşüncelerini “Hikâyeyi Anlarsan, Mümkün” adlı kitabında bir araya getirdi. Hem bir kadın hem de bir anne olarak iş hayatında yaşadığı zorlukları, kriz dönemlerinde yönetici olarak aldığı kararları, zamanı, ekibi ve değişimi nasıl yönettiğini hikâyeleriyle anlatan Berkman, gençlere de samimi ve gerçekçi önerilerde bulunuyor.
Türkiye’nin önde gelen yöneticilerinden biri olan Güldem Berkman Ocak 2020’den bu yana LınkedIn’de “Tecrübelerimden Öğrendiklerim” başlığı altında takipçileriyle paylaştığı iş hayatına ilişkin duygu ve düşüncelerini, tecrübelerini kitaplaştırdı.
“Hikayeyi Anlarsan Mümkün” başlığıyla ve Siyah Kitap etiketiyle satışa sunulan kitapta Berkman, önce çocukluk ve gençlik döneminden aklında kalanları, iş hayatındaki öğrenme sürecine katkıda bulunan hatıralarını okurla paylaşıyor; daha sonra ise uzun çalışma hayatında yaşadıklarını tüm içtenliğiyle anlatıyor ve gençlere gerçekçi önerilerde bulunuyor. Üçüncü bölümde kendisi için önemli olan kişi ve olayları, geleceğe dair görüşlerini ve hayallerini sorular eşliğinde cevaplayan Berkman’a kitap boyunca Eda Çağıl Çağlarırmak’ın çizimleri eşlik ediyor.
Henüz üniversitedeylen iş hayatına atılan, farklı sektörlerde ve farklı görevlerde tecrübe kazanan, bir dönem kendi işini de kuran, yurtdışında üst düzey yöneticilik de yapan Güldem Berkman kitapta uluslararası şirketlerde bir kadın ve anne olarak çalışmanın, yükselmenin imkânlarını anlatırken, her başarısızlığın aslında bir öğrenme fırsatı, her başarının da bir sonraki zorluğa bizi hazırlayan bir adım olduğunu vurguluyor.
“Siz, kendi hikâyenizin yazarısınız ve her gün yeni bir sayfa eklemeye devam ediyorsunuz” diyen Güldem Berkman, bunca hikâyenin içinde öğrendiklerini ise şöyle özetliyor: “Her şeyin, herkes için ‘mümkün’ olduğunu öğrendim. İnişler, çıkışlar, hastalık, sağlık, başarı, başarısızlık, mutluluk, mutsuzluk… Hiçbir şey uzaktan göründüğü kadar güzel ve keyifli ya da zor ve kötü değil. Kendimizle barış içinde, değerlerimize sadık kalarak, seçimlerimize sahip çıkarak ve yaşam hikâyemizi anlayarak değişime direnmeden yaşadığımız sürece kaygılarımızla da, belirsizliklerle de daha rahat baş ediyoruz.”
Gençlere çok uzun vadeli planlar yapmak yerine şu an için önlerine gelen fırsatları değerlendirmelerini ve gerekeni en iyi şekilde yapmalarını tavsiye eden Berkman “Ne olur öğrenmeye, değişik alanlarla ilgilenmeye devam edin. Direkt işinizle ilgisi olmadığını zannettiğiniz bir konu bile size ilham verip bambaşka kapılar açabilir” diyor.
Kitapta günümüz dünyasına ve geleceğe ilişkin görüşlerine de yer veren Güldem Berkman bugün için dünyadaki en büyük sorunun sürdürülebilirlik olduğunu, kaynakların dünya nüfusuna yetmediğini hatırlatıyor ve bireylere, şirketlere, ülkelere düşen görevleri sıralıyor. Biyolojinin altın çağını yaşadığı bir döneme girdiğimize inanan Berkman kitabında, teknolojideki gelişmelerin sağlık alanına getireceği değişimleri de ayrıntılarıyla özetliyor ve sağlık konusunda biyolojinin çok daha iyi anlaşılmasıyla, hayalimizin ötesinde güzel gelişmeler yaşanacağını düşünüyor.